Türk Çayı 'Beyaz Çay'La Dünya Pazarında Marka Olacak
Yaş çayın tepe tomurcukları toplanarak üretimine bu yıl başlanan beyaz çayın, yapılacak çalışmalarla dünya piyasasında yeni bir Türk markası yapılmasının hedeflendiği bildirildi Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan: "Beyaz çayı öz tomurcuklarla üreterek piyasaya sürersek Türk çayının ana sürükleyeni, lokomotifi olacaktır.
Üretimine bu yıl başlanan ve yaş çayın tepe tomurcuğundan üretilen beyaz çayın, gelen talebin fazla olması üzerine dünyada yeni bir marka olarak piyasada yer edinmesi hedefleniyor.
Rize Ticaret Borsası (RTB) Başkanı Mehmet Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada, Türk çayının kalite ve ekolojik değerlerine, yapısal özelliklerine sahip başka bir ürün olmadığını, çay üretilen ülkelerde üzerine kar Yağan tek çayın Türk çayı olduğunu belirtti.
Çay tarımında Türkiye'de kimyasal ilaç kullanılmadığını ve herhangi bir pestisite karşı ürüne müdahale edilmediğini dile getiren Erdoğan, "Teknolojik olarak da dünyanın yüzde 80 ilerisindeyiz. Ürünümüzü tarladan daha kaliteli getirip, kaliteli işleyip gerçekten katma değeri çok yüksek şekilde piyasaya sunabilirsek Türk çayının önünde engel kalmaz. Bölgede 1 milyon 200 bin ton civarında yaş çay üretiyoruz. Kaliteyi yukarı çekebilirsek 1 milyon 500 bin ton civarında ürün üretmemiz gerekecek" diye konuştu.
Dünyada çay üretiminde yüzde 7-10 oranında düşüşler olduğunu ancak Türkiye'de üretimin arttığını ifade eden Erdoğan, bu nedenle bölge insanı, sanayici ve yöneticilerin çaya daha çok eğilmesi, çözüm yolları bulması gerektiğini söyledi.
"Üretici, bir kilogramından 350 lira kazanıyor"
Erdoğan, 2014 yılında yaş çayın tepe tomurcukları toplanarak üretimine başlanan beyaz çayın çok değerli bir ürün olduğuna dikkati çekerek, piyasaya yeni sürülmesine rağmen organik olduğu için talebin fazla olduğunu dile getirdi.
Çaykur ve özel sektör fabrikalarının yaklaşık bir ton tepe tomurcuk satın aldığını anlatan Erdoğan, "Bir nevi 'çocuk işidir, para kazandırmaz' mantığıyla yaklaşılan bir olaydı. Üretici bir kilogramından 350 lira kazanıyor. İnsanlar alıştıkça beyaz çaya doğru yöneldi. Tepe tomurcuğu uygun sürede toplandığında bir hasat döneminde 3 kez ürüne ulaşılabiliyor. Bir dönüm çay bahçesinden elde edebileceğimiz yaş çay ürününün tamamı tepe tomurcuktan bedel olarak alınabilir" ifadesini kullandı.
"Kilogramı 3 bin dolarlara kadar satılabilecektir"
Türk çay sektörüne ivme kazandıracak beyaz çay oluşumunun iyi yolda götürülmesi ve bir plan üzerinde yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Beyaz çay, Türk çayının yeni başlangıç noktası olacaktır. Beyaz çay ve bunun gibi farklı ürünler üretmemiz lazım. Artık yeni bir altın çayımız var. Bundan 10 yıl önce yeşil çayı konuştuğumuz zaman 'yeşil çay ekonomik anlamda yeterli midir?' tartışmaları vardı. Gelinen noktada bir standarda dönüştü. Hem üreten hem de tüketen kişiye kazandıran bir ürün. Beyaz çayı öz tomurcuklarla üreterek piyasaya sürersek Türk çayının ana sürükleyeni, lokomotifi olacaktır. Dünya piyasasında kilogramı minimum bin dolar olmak üzere 3 bin dolarlara kadar satılabilecektir."
Beyaz çayın ilaç sanayinde de kullanılmasının, bazı ülkelerde ve Türkiye'de özel laboratuvarlarda araştırıldığını belirten Erdoğan, "Belki bir yıl içerisinde ilaç sanayinde de kullanılmaya başlanacak. Bu bir inovasyon çalışması, Ar-Ge çalışması sonucunda Türk çayı marka oluşturacak. Dünyada bugün Türk markası olarak gıda üzerinde bir kahve isminden bir şeyler çıkartabiliriz. İkincisi çayla oluşacak" ifadelerini kullandı.
Rize Ticaret Borsası (RTB) Başkanı Mehmet Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada, Türk çayının kalite ve ekolojik değerlerine, yapısal özelliklerine sahip başka bir ürün olmadığını, çay üretilen ülkelerde üzerine kar Yağan tek çayın Türk çayı olduğunu belirtti.
Çay tarımında Türkiye'de kimyasal ilaç kullanılmadığını ve herhangi bir pestisite karşı ürüne müdahale edilmediğini dile getiren Erdoğan, "Teknolojik olarak da dünyanın yüzde 80 ilerisindeyiz. Ürünümüzü tarladan daha kaliteli getirip, kaliteli işleyip gerçekten katma değeri çok yüksek şekilde piyasaya sunabilirsek Türk çayının önünde engel kalmaz. Bölgede 1 milyon 200 bin ton civarında yaş çay üretiyoruz. Kaliteyi yukarı çekebilirsek 1 milyon 500 bin ton civarında ürün üretmemiz gerekecek" diye konuştu.
Dünyada çay üretiminde yüzde 7-10 oranında düşüşler olduğunu ancak Türkiye'de üretimin arttığını ifade eden Erdoğan, bu nedenle bölge insanı, sanayici ve yöneticilerin çaya daha çok eğilmesi, çözüm yolları bulması gerektiğini söyledi.
"Üretici, bir kilogramından 350 lira kazanıyor"
Erdoğan, 2014 yılında yaş çayın tepe tomurcukları toplanarak üretimine başlanan beyaz çayın çok değerli bir ürün olduğuna dikkati çekerek, piyasaya yeni sürülmesine rağmen organik olduğu için talebin fazla olduğunu dile getirdi.
Çaykur ve özel sektör fabrikalarının yaklaşık bir ton tepe tomurcuk satın aldığını anlatan Erdoğan, "Bir nevi 'çocuk işidir, para kazandırmaz' mantığıyla yaklaşılan bir olaydı. Üretici bir kilogramından 350 lira kazanıyor. İnsanlar alıştıkça beyaz çaya doğru yöneldi. Tepe tomurcuğu uygun sürede toplandığında bir hasat döneminde 3 kez ürüne ulaşılabiliyor. Bir dönüm çay bahçesinden elde edebileceğimiz yaş çay ürününün tamamı tepe tomurcuktan bedel olarak alınabilir" ifadesini kullandı.
"Kilogramı 3 bin dolarlara kadar satılabilecektir"
Türk çay sektörüne ivme kazandıracak beyaz çay oluşumunun iyi yolda götürülmesi ve bir plan üzerinde yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Beyaz çay, Türk çayının yeni başlangıç noktası olacaktır. Beyaz çay ve bunun gibi farklı ürünler üretmemiz lazım. Artık yeni bir altın çayımız var. Bundan 10 yıl önce yeşil çayı konuştuğumuz zaman 'yeşil çay ekonomik anlamda yeterli midir?' tartışmaları vardı. Gelinen noktada bir standarda dönüştü. Hem üreten hem de tüketen kişiye kazandıran bir ürün. Beyaz çayı öz tomurcuklarla üreterek piyasaya sürersek Türk çayının ana sürükleyeni, lokomotifi olacaktır. Dünya piyasasında kilogramı minimum bin dolar olmak üzere 3 bin dolarlara kadar satılabilecektir."
Beyaz çayın ilaç sanayinde de kullanılmasının, bazı ülkelerde ve Türkiye'de özel laboratuvarlarda araştırıldığını belirten Erdoğan, "Belki bir yıl içerisinde ilaç sanayinde de kullanılmaya başlanacak. Bu bir inovasyon çalışması, Ar-Ge çalışması sonucunda Türk çayı marka oluşturacak. Dünyada bugün Türk markası olarak gıda üzerinde bir kahve isminden bir şeyler çıkartabiliriz. İkincisi çayla oluşacak" ifadelerini kullandı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.