Karakoyun İstanbul’da yaşayan Çay üreticisinin ilk sürgün için Rize’ye gelemeyecek olmasının, Rize valisi Kemal Çeber’in tek başına aldığı bir karar olmadığını belirterek. “Dürüst olmak gerekiyor. Sayın valimize bu yasak uygulansın dışardakiler gelmesin diye tek başına bu kararı almadı. Bütün STK başkanları, siyası il başkanları toplantısında bu kararı bütün herkes destekledi. Kimse buna olamaz demedi. Sadece Ticaret Adası başkanımız bir öneri sundu.

Bu önerinin de alt yapısı yoktu. 220 bin defter var 220 bin kişiye bir kişi göndersen 220 bin insan eder. Vali beyimizin deyimi ile 50 bin kişi  sadece Üsküdar’dan başvurdu. Orada yapılan bir hata vardı oda  şuydu 30 nisana kadar herkse gelsin denildi bu yanlıştı.

Bu süreçte yapılan tek hata buydu. 30 nisana kadar gelin dediğinizde herkes çıkıp gelmeye çalıştı. Dışarıdaki insanımız üzülüyor memleketine gelemiyor çayını toplayamıyor ama buradaki insanlarda gelmesinler bir şekilde çayları toplanır.

Burada İnsanlarda haklı Şuan sıfır vaka ile devam gidiyoruz. Kimsenin çayının dalında kalmayacağını düşünüyorum. 27 bin işsiz var. 27 bin işsizin olduğu yerde hala çayımızı kim toplayacak diye düşünüyorsak burada tirajı komik bir olay var. 250 lira civarında bir para da güzel bir para. 150 bin civarında Rize’ye gelmeyi düşünen çay üreticisi var.

Şu anda bakanlıkla görüşülüyor. Bunların tespitleri muhtarlarımızla belirlenebilir. Belirlenen kişiler kontrollü bir şekilde şehre alınabilir. Bu insanlara bir kolaylık saplanabilir. Toplantıda basına kapalı bir kısımda vali bey anlattı. Bu karar bakanlık verileri ile alındı. Çıkıp 4 vali toplanıp bu kararı almadı. Şimdi İstanbul’dan 100 bin kişi gelse koronavirüsü patlasa şu an valiyi eleştirenler bu sefer neden önlem almadınız diye yine vali beyi eleştirecek.

 

 

ÇAYKUR konusu Rize’nin en büyük yaralarından birisi. ÇAYKUR’un günde 1.5 milyon TL bir faiz ödediğini söylemiştim. Bize tepki gösterenler olmuştu. Biz bunu nereden biliyoruz. Biz şuan çay sektörünü bildiğimiz için hesap yaptık. 2 gün önce ÇAYKUR açıklama yaptı. 2019 yılında 394 milyon TL faiz ödemiş. Ben buradan özür diliyorum 1 milyon 100 binmiş. Ben 1 milyon 500 bin demişim. 600 milyon civarında bir zarar var.

ÇAYKUR neden zarar ediyor. biz bunu Yusuf ziya müdürümüze soramayız. Çünkü ÇAYKUR yıllardır zarar ediyor. Şuan ÇAYKUR genel müdürü karar alabiliyor mu? Alamaz çünkü asaleten atanmış. Bu şekilde bir karar alamaz.  ÇAYKUR’un zarar etme nedeni Yusuf ziya bey değil. Yusuf bey bir enkaz teslim aldı. Biz ÇAYKUR’un büyüklüğünü hala göremiyoruz. Siyasetin ÇAYKUR’dan elini çekmesi lazım. ÇAYKUR bir hayır kurumu değil. Ticari olarak işletilmesi lazım.

 

 

Kota ÇAYKUR’un çay almaması için değil kalite çay işlemesi için var. Çay geçtiği zaman bütün kalitesi düşüyor. Bizim çayımız dünyanın en iyi çayı değil üzerine kar yağıyor fakat bizim çayda dem sorunu var ekstrat sorunu var. Bu yıllarca düştü.

Bunun nedeni çayın düzgün toplanmaması çayın zamanının geçirilmesi. Şuan ne yapılıyor Gürcülere çay bir anda toplatılıyor. Ne var ne yok satılıyor. Bazen öyle çaylar alınıyor ki ondan çay yapma şansınız yok.

 

Bazı çay üreticileri bizi arıyorlar İstanbul’dan nasıl geleceğiz diye bizlerde böyle bir şeyin olamacağını söylüyoruz bazıları kendi adamlarını getirtiyor büyük yanlış yapılıyor. Bu uygulama sadece mayısa has bir süre. 2 sürgünde herkes gelecek çayının başında olacak. Önümüzdeki haftada bu konuyla ilgili bir esneme olur. Bakanlık bunun üzerinde çalışıyor.

 

 

 

Biz çıkıp bazı sıkıntıları görüp anlattığımız için bizi eleştiriyorlar. Siyasete bakınca bizim 3 tane milletvekilimiz var. Televizyonda bile göremiyoruz onları. Burada olan bir tek Muhammet Avcı var. Herkeste ona yükleniyor. Herkes ona kızıyor. Ama diğer 2 milletvekilimizden kimse bahsetmiyor. Asıl eleştirilmesi gereken bu.Bazı şeyler için çalışan ekran önünde olanları eleştiriyoruz fakat elini taşın altına koymayanlara ses çıkartmıyoruz.  Bunu bir şekilde siyaset çözecek biz çözemeyiz biz sadece fikirlerimizi dile getiririz.”

 

 

Biz çay fiyatını söyledik. Çok eleştiri aldık fakat insanlar sadece sitelerde yazan başlığı okuyup biz çaya zam olmasın açıklaması yapmışız gibi eleştirdi. Biz zam olmasın demedik ama başlığı okuyanlar bunu böyle düşünüp eleştirdiler. Tarımı biz sadece çay tarımı olarak düşünemeyiz. Bu destekleme sadece çayda değil bütün ürünlerde olması gerekiyor. Destekleme teşviktir. Çayda destekleme çok düşük 13 kuruş.

Çayı değerlendirirken özel sektör bizim düşmanımız ya da ÇAYKUR böyle yapıyor. Şöyle yapıyor diye düşünmeyin bugün özel sektör olmasa 2 ton çayınızın 1 ton çayını ÇAYKUR alır diğeri çöp olur. Çayınızın yarısını özel sektör alacak. Tabi özel sektörde insanların çayını düşük almayacak. 2 yıl kuru çaya zam yapılmadı. Özel sektörde maliyet artıp çay fiyatı aynı kalınca bu kez aldığı çayın parasını düşürdü.

Çaya zam gelmiş olsa Rizelinin çayı başkalarına peşkeş çektirilmez. Çay bugün mücbir sebeplere alınmamış.  Buda sektörü dar boğaza alıyor. Büyük firmalar çayını satabiliyor birde küçük firmalar var bunlar çayını satamıyor. 

Destekleme 13 kuruş düşüp bir fiyat. Sütte destekleme 60 kuruş. Biz diyoruz ki Rize’deki çay sanayicileri olarak bu sene yapılacak olan zammın ya tamamını yada 60 i destekleme olarak yapılsın. Destekleme primi 1 lira olsun. Veya çaya 20 kuruş zam desteklemeyi 1 lira yaptık desinler. Şuan lokantalar kahveler kapalı çay satılmıyor.

Firmalar çay satamıyor. Faize girmek zorundalar. Bu yıl 1 lira versin seneye desteklemeyi düşürsün. Çay üreticisinin zarar etmemesi için de seneye çayın taban fiyatı yükseltilsin. Eğer destekleme aratılırsa özel sektörün yüzde 90 adına konuşuyorum devletin açıkladığı taban fiyat üzerinden peşin olarak alım yapacaklardır.” İfadelerini kullandı.

PROGRAM TEKRARI İZLEYİN