Rize?nin Gülbahar Mahallesinde ailesi ile oturan Neslican Tay, 2 yıl önce kanser hastalığına yakalandığını öğrendi. Tümör nedeniyle sol bacağı kesilen genç kız, hayattan kopmadı, azmi ile kanser hastalarına örnek oldu.

Sosyal medya hesabından hastalığını duyuran ve kanserle mücadele edeceğini açıklayan Neslican, yaşadıklarını ve tedavi süreçlerini takipçileri ile paylaştı. Kısa sürede 1 milyon takipçi sayısına ulaşan Neslican, bir yandan tedavi görürken, diğer yandan Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü?nü kazanarak eğitimini sürdürdü. Kanser hastalığı ile mücadelesi sırasında kendisi gibi hastalara verdiği moral ve destekle tanınan Neslican, fenalaşınca İstanbul?da bir hastanede yoğun bakıma alındı. Neslican, 20 Eylül günü akşam saatlerinde, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Neslican Tay, memleketi Rize'de gözyaşları arasında toprağa verildi. 
 

DAYISINDAN DUYGULANDIRAN ŞİİR
 

Kansere karşı yürüttüğü mücadeleyle tanınan, sosyal medya fenomeni haline gelip, milyonların sevgisini kazanan ve ölümüyle Türkiye'yi hüzne boğan Neslican Tay'ın, dayısı şair Ömer Yazıcı, katıldığı Rize Kitap Fuarında yeğeni için yazdığı şiiri okudu. Yazıcı, okuduğu şiirle gözyaşlarını tutamazken, dinleyenler de duygulu anlar yaşadı.
 

'NESLİCAN ÖLMEDİ, ÖLMEYECEK'
 

Neslican Tay'ın unutulmayacağını söyleyen şair Ömer Yazıcı, Tabi ki Neslican'a özel bir şeyler yazmamamın ihtimali yok. Çok yoğun geçen bir süreçten sonra çok acı bir şekilde Neslican'ı kaybettik. Onun ardından onlarca şey yazdım. Özellikle beni ve etrafımdakileri derinden etkileyen bir şiir var. Neslican ölmedi, ölmeyecek. Onu her zaman anacağız unutmayacağız dedi.
 

'ŞİİRİ AĞLAYARAK YAZDIM'
 

Şiirde, Neslican'ın cennetten annesine seslenişini yazdığını ifade eden Yazıcı, Bu şiiri ağlayarak yazdım ve her defasında ağlayarak okuyorum. Bu duyguları yaşamadan yazamıyorsunuz. İnşallah Allah kimseye böyle acılar yaşatmaz diye konuştu.   


 

Yazıcı'nın 'hadi gülümse anne' başlıklı şiirin de şu sözler yer alıyor
 

Hadi gülümse anne.

Hadi bir kere daha mutlu et bebeğini.

Biliyorum acıların en büyüğü birikmiş yüreğinde.

Biliyorum gidişimle ateşlere attım seni.

Biliyorum her şeyi biliyorum anne.

Üzülmene dayanamazken dünyada.

Evlat kokusuna hasret düşürdüm.

Hadi gül. Gül ki cennetimde rahat edeyim.

Burada her nefesim sensin anne.

 

Burada herkes bana seni soruyor anne.

Diyorum çiçeklerin taç yapraklarına bakın.

Gökyüzüne bakın.

Sende bak anne.

Her çiçeğin açmamış tomurcuğundayım sana.

Mavi deyim.

Gönlünün sevdiği her yerdeyim sana.

 

Ben dünyadan rüya ya göçtüm anne.

Hayattan hayale göçtüm.

Sana binlerce yürek miras bıraktım.

Sana milyonlarca Neslican bıraktım.

Onları sev anne.

Ben diye sev.

Evlat diye sev.

Sımsıkı sarıl.

Herkesi sev anne.

Ben seni yaşamaktan çok sevdim anne.


 

RİZE'Yİ ANLATAN ROMAN YAZACAK
 

Rize'yi anlatan bir romanla okuyucularımın karşısına çıkmaya hazırlanan ve ilk iki kitabımda aşkı yazdığını da dile getiren Yazıcı, ?İlahi aşktan, evlat aşkına, anne aşkından, baba aşkına her türlü aşkı konu edindim. Bunlar şiir ağırlıklıydı. Şimdi edebiyat ve deneme ağırlıklı yalnızlığın kitabını yazdım. Kitabın adı 'En Çok Ben Yalnızım'. Bunun nedeni ise; şu an sokaktan geçen 100 kişiye 'en çok kim yalnız' diye sorsanız, cevabı 'ben yalnızım' olur. Bizde bunu vurgulamaya çalıştık. Çok yakın zamanda 1914 ile 1970 arası Rize'yi anlatan bir romanla okuyucularımın karşısına çıkacağımö ifadelerinde bulundu.