Çayeli Diyanet-Sen’den Mısır’daki Darbeye Tepki
Diyanet - Sen Çayeli Şube Başkanı Yusuf Ziya Suiçmez, yaptığı basın açıklaması ile Mısır’da yaşananları kınadı.
Diyanet - Sen Çayeli Şube Başkanı Yusuf Ziya Suiçmez, yaptığı basın açıklaması ile Mısır’da yaşananları kınadı. Suiçmez, Mısır ordusunun Tahrir Meydanını dolduran kalabalıkları bahane ederek verdiği ültimatom Mısır demokrasisiyle ilgili iyi niyeti suya düşürdüğünü belirtti.
Suiçmez açıklamasında, “Adına ‘Arap baharı’ denen ve Arap ülkelerine yayılan halk hareketlerinin ardından yakın tarihin simge diktatörleri devrilmiş ve bu değişim tüm bölge halkları tarafından demokrası zaferi olarak değerlendirilmişti. Bu anlamda Mısır’dan seçim sonrası halkın önemli bir çoğunun oyunu alarak iktidara gelen Müslüman Kardeşler Üyesi Muhammed Mursi görev süresinin birinci yılında sosyal medya üzerinden örgütlenen muhaliflerin Tahrir Meydanı’nı doldurmasıyla en sıkıntılı günlerini yaşamaya başladı.
Mısır ordusunun Tahrir Meydanını dolduran kalabalıkları bahane ederek verdiği ültimatom Mısır demokrasisiyle ilgili iyi niyeti suya düşürdü.
İki buçuk yıl önce baskıcı Mübarek yönetimini devirmek için toplanan ruh ile bugünkü ruh aynı olamaz. Alkışlarıyla bir diktatörü deviren Tahrir bu kez darbeyi alkışlıyor. Türkiye’de yaşananlar için çok tanıdık olan bu senaryolar, nasıl ki Türkiye’nin ilerlemesinin önündeki en büyük engel olduysa, Mısır için de bu darbe geri dönülmez hataların baskı ve işkencelerin kapısını aralamıştır. Esasen darbe Mısırlılara karşı yapılmıştır. Darbenin asıl muhatabı ‘Müslüman Kardeşler’ olmuştur. Darbe halkın içinden gelen dindar Mursi’yi devirmeye dönüktür. Bunu tüm dünya Müslümanlarının böyle okuması lazım.
Demokrasi isteyen insanların demokrasiyi baltalayan darbeleri alkışlamaları dünya siyasi tarihinin tenakuzlar listesinde yerini almıştır. Yıllar sonra Tahrir Meydanı’nda darbeyi alkışlayanların çocukları bu görüntüleri izlediklerinde eminim ki demokrasiye verdikleri zarardan dolayı annelerinden ve babalarından utanacaklardır.
Değerli arkadaşlar.
Darbeci generalin iki yanına yerleştirdiği sivil unsurlarla darbeyi meşrulaştırmaya çalışması utanç tablosu oluşturmuştur. Bu darbe ve darbenin ABD-AB –İsrail kuklası olan general SİSİ’nin adı tarih sayfalarına bir leke olarak girmiştir.
Bizler son örneğini 28 Şubat Post Modern darbesinde gördüğümüz bu süreç başta iş dünyası ve medya olmak üzere sivil kesimler, ordunun yanında yer almış ve Türk demokrasisi kesintiye uğramıştı. Aynı şekilde bugün Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi gözaltına alınmış olup Hürriyet ve Adalet Partisi ile Müslüman Kardeşler Teşkilatı üyeleri haksız olarak tutuklanmaya başlamıştır. Basın susturulmuş,televizyonlar kapatılmıştır.
Hiçbir demokratik hükümet darbe ile gönderilemez, gönderilmemelidir. Seçilenler seçimle gitmelidirler. Herkes halkın tercihine saygı duymalıdır. Demokrasi havarisi kesilen ABD-AB konu Müslümanlar olunca tam tersi bir tutum içerisine girmekte, yanlarına yerli işbirlikçileri de alarak emperyalist tutumlarını sergilemektedir.
Darbenin muhatabı olmadıkları halde İsrail-Suriye-Suudi Arabistan gibi birbirine zıt üç devlet eğer bu darbeye alkış tutmuşsa bunun nedeni Darbenin ABD menşeili olmasındandır.
ABD yönetimi biz iki taraftan da değiliz açıklaması tamamen bir hezeyandir. ABD için Mısırlı Müslümanlar birbirini katletmiş çok önemli değil. Onlar için orta doğuda önemli olan tek şey siyanist İsrailin güvenliğidir.
Şu bir hakikattir ki. Orta doğudaki bu durum bu kaos yönetimsel anlamda cunta enflasyonun yaşanmasının temel nedeni o bölgede hele hele an itibariyle Mısır ve Suriye nin Siyonist bir devlete komşu olmalarıdır. Mısır da 1952 Cemal Abdul Nasır iktidara getirildiğinde orda doğuda varlığı bir arsadan öteye geçmeyen Siyonist İsraillin bu günlerde sadece bölgenin değil dünyada bir güç olması kaosun temel nedeni olsa gerek.
DEĞERLİ ARKADAŞLAR BİZ BU DARBEYİ VE BÜTÜN DARBECİLERİ KINIYORUZ
Mısır ordusu tarafından yapılan darbenin, Mısır halkının iradesini hedef almış apaçık zorbalık. Mısır halkına ve iradesine yönelik saygısızlıktır. Mısır halkının geleceğine yönelik, küresel nitelikteki bildik kirli oyunların bir parçasıdır. Demokrasiyi, hukuku insan onurunu hiçe sayan faşist anti demokratik bu darbe
Mısır sivil yönetiminin Filistin halkına nefes aldırmasına yönelik tavrına tahammülsüzlüğün ve Filistinlilerin geleceğine de ipotek koyma çabalarının ürünüdür. Mısır’da ordunun seçilmiş cumhurbaşkanı görevden el çektirmesi, sivil yönetime karşı askeri darbe yapılması kabul edilemez.
Darbecilere karşı tavır ortaya koymayan ve darbeyi kesin bir dille kınamaktan özenle kaçınan BM, AB ve ABD tutumlarıyla çifte standartlarını bir kez daha sergilediler. Suriye de kendi halkının kanını dökmeye meziyet sanan Esed’e demokrasi ve seçim çağrısı yapanların, Mısır’da demokratik bir süreçte halkın desteğini alarak göreve gelen cumhurbaşkanı Mursi’ye karşı yapılan darbeye ve anayasanın askıya alınması yönündeki açıklamalara sessiz kalması bölgede demokrasinin hakim olması temennilerine ilişkin beyanların samimiyetinin sorgulamayı gerektiriyor. Uluslar arası platformları ve demokratik ülkeleri darbecilere karşı tutum almaya, Mısır halkının kendi hür ve özgür iradesiyle göreve getirdiği yönetime destek vermeye çağırıyoruz. Ramazan ayında bu aydaki Kadir gecesinde Mısırdaki Müslüman kardeşlerimize dualarımızda zaman ayıralım.Bu vesileyle hepinize saygı ve sevgirımı arz ediyorum” şeklinde açıklamada bulundu.
Suiçmez açıklamasında, “Adına ‘Arap baharı’ denen ve Arap ülkelerine yayılan halk hareketlerinin ardından yakın tarihin simge diktatörleri devrilmiş ve bu değişim tüm bölge halkları tarafından demokrası zaferi olarak değerlendirilmişti. Bu anlamda Mısır’dan seçim sonrası halkın önemli bir çoğunun oyunu alarak iktidara gelen Müslüman Kardeşler Üyesi Muhammed Mursi görev süresinin birinci yılında sosyal medya üzerinden örgütlenen muhaliflerin Tahrir Meydanı’nı doldurmasıyla en sıkıntılı günlerini yaşamaya başladı.
Mısır ordusunun Tahrir Meydanını dolduran kalabalıkları bahane ederek verdiği ültimatom Mısır demokrasisiyle ilgili iyi niyeti suya düşürdü.
İki buçuk yıl önce baskıcı Mübarek yönetimini devirmek için toplanan ruh ile bugünkü ruh aynı olamaz. Alkışlarıyla bir diktatörü deviren Tahrir bu kez darbeyi alkışlıyor. Türkiye’de yaşananlar için çok tanıdık olan bu senaryolar, nasıl ki Türkiye’nin ilerlemesinin önündeki en büyük engel olduysa, Mısır için de bu darbe geri dönülmez hataların baskı ve işkencelerin kapısını aralamıştır. Esasen darbe Mısırlılara karşı yapılmıştır. Darbenin asıl muhatabı ‘Müslüman Kardeşler’ olmuştur. Darbe halkın içinden gelen dindar Mursi’yi devirmeye dönüktür. Bunu tüm dünya Müslümanlarının böyle okuması lazım.
Demokrasi isteyen insanların demokrasiyi baltalayan darbeleri alkışlamaları dünya siyasi tarihinin tenakuzlar listesinde yerini almıştır. Yıllar sonra Tahrir Meydanı’nda darbeyi alkışlayanların çocukları bu görüntüleri izlediklerinde eminim ki demokrasiye verdikleri zarardan dolayı annelerinden ve babalarından utanacaklardır.
Değerli arkadaşlar.
Darbeci generalin iki yanına yerleştirdiği sivil unsurlarla darbeyi meşrulaştırmaya çalışması utanç tablosu oluşturmuştur. Bu darbe ve darbenin ABD-AB –İsrail kuklası olan general SİSİ’nin adı tarih sayfalarına bir leke olarak girmiştir.
Bizler son örneğini 28 Şubat Post Modern darbesinde gördüğümüz bu süreç başta iş dünyası ve medya olmak üzere sivil kesimler, ordunun yanında yer almış ve Türk demokrasisi kesintiye uğramıştı. Aynı şekilde bugün Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi gözaltına alınmış olup Hürriyet ve Adalet Partisi ile Müslüman Kardeşler Teşkilatı üyeleri haksız olarak tutuklanmaya başlamıştır. Basın susturulmuş,televizyonlar kapatılmıştır.
Hiçbir demokratik hükümet darbe ile gönderilemez, gönderilmemelidir. Seçilenler seçimle gitmelidirler. Herkes halkın tercihine saygı duymalıdır. Demokrasi havarisi kesilen ABD-AB konu Müslümanlar olunca tam tersi bir tutum içerisine girmekte, yanlarına yerli işbirlikçileri de alarak emperyalist tutumlarını sergilemektedir.
Darbenin muhatabı olmadıkları halde İsrail-Suriye-Suudi Arabistan gibi birbirine zıt üç devlet eğer bu darbeye alkış tutmuşsa bunun nedeni Darbenin ABD menşeili olmasındandır.
ABD yönetimi biz iki taraftan da değiliz açıklaması tamamen bir hezeyandir. ABD için Mısırlı Müslümanlar birbirini katletmiş çok önemli değil. Onlar için orta doğuda önemli olan tek şey siyanist İsrailin güvenliğidir.
Şu bir hakikattir ki. Orta doğudaki bu durum bu kaos yönetimsel anlamda cunta enflasyonun yaşanmasının temel nedeni o bölgede hele hele an itibariyle Mısır ve Suriye nin Siyonist bir devlete komşu olmalarıdır. Mısır da 1952 Cemal Abdul Nasır iktidara getirildiğinde orda doğuda varlığı bir arsadan öteye geçmeyen Siyonist İsraillin bu günlerde sadece bölgenin değil dünyada bir güç olması kaosun temel nedeni olsa gerek.
DEĞERLİ ARKADAŞLAR BİZ BU DARBEYİ VE BÜTÜN DARBECİLERİ KINIYORUZ
Mısır ordusu tarafından yapılan darbenin, Mısır halkının iradesini hedef almış apaçık zorbalık. Mısır halkına ve iradesine yönelik saygısızlıktır. Mısır halkının geleceğine yönelik, küresel nitelikteki bildik kirli oyunların bir parçasıdır. Demokrasiyi, hukuku insan onurunu hiçe sayan faşist anti demokratik bu darbe
Mısır sivil yönetiminin Filistin halkına nefes aldırmasına yönelik tavrına tahammülsüzlüğün ve Filistinlilerin geleceğine de ipotek koyma çabalarının ürünüdür. Mısır’da ordunun seçilmiş cumhurbaşkanı görevden el çektirmesi, sivil yönetime karşı askeri darbe yapılması kabul edilemez.
Darbecilere karşı tavır ortaya koymayan ve darbeyi kesin bir dille kınamaktan özenle kaçınan BM, AB ve ABD tutumlarıyla çifte standartlarını bir kez daha sergilediler. Suriye de kendi halkının kanını dökmeye meziyet sanan Esed’e demokrasi ve seçim çağrısı yapanların, Mısır’da demokratik bir süreçte halkın desteğini alarak göreve gelen cumhurbaşkanı Mursi’ye karşı yapılan darbeye ve anayasanın askıya alınması yönündeki açıklamalara sessiz kalması bölgede demokrasinin hakim olması temennilerine ilişkin beyanların samimiyetinin sorgulamayı gerektiriyor. Uluslar arası platformları ve demokratik ülkeleri darbecilere karşı tutum almaya, Mısır halkının kendi hür ve özgür iradesiyle göreve getirdiği yönetime destek vermeye çağırıyoruz. Ramazan ayında bu aydaki Kadir gecesinde Mısırdaki Müslüman kardeşlerimize dualarımızda zaman ayıralım.Bu vesileyle hepinize saygı ve sevgirımı arz ediyorum” şeklinde açıklamada bulundu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.