Ardeşen'de Charlie Hebdo ve İsveç Protestosu
Fransa’da Charlie Hebdo dergisi tarafından Peygamberimize hakaret içeren karikatürlerin tekrar yayınlanması ile İsveç’te, Kur’an-ı Kerimi yakma girişimi Ardeşen'de protesto edildi.
Fransa’da Charlie Hebdo dergisi tarafından Peygamberimize hakaret içeren karikatürlerin tekrar yayınlanması ve İsveç’te aşırı sağcı grupların Kur’an-ı Kerimi yakma girişimi Karadeniz Filistin Gönüllüleri tarafından Ardeşen'de protesto edildi.
Karadeniz Filistin Gönüllüleri, Ardeşen'de Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimize yapılan hakareti kınayan bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklaması şöyle:
"Bismillahirrahmanirrahim
Peygamber müminlere kendi canlarından evlâdır Ahzab Suresi 6. AYET
Bütün geçmişi İslam’ın mukaddesatına saldırılarla dolu olan haçlı batı emperyalizmi ve siyonizm, o kirli yüzünü bir kez daha göstererek yüce İslam Peygamberi (s.a.v) ile aziz Kur’an-ı Kerim’i hedeflerine koydular.
İsveç’te Kur’an-ı Kerim’in yakılması ve aşağlanmasının yanında, Fransa’da Charlie Hebdo denen paçavra dergi, aziz peygamberimizin şahsiyetine saldıran şeytanca karikatürleri bir kez daha yayınlama cüreetini gösterdi.
Müstekbir ve siyonistlerin İslam dünyasına ve mukaddesatımıza yönelik değişmeyen saldırı ve komplolarının yeni bir örneği olarak karşımıza çıkan bu alçaklık karşısında, Türkiyeli müslümanlar ve direniş cephesi dostları olarak bütün tepkimiz ve bütün öfkemizle meydanlara çıkıp “Heyhat minnezzilleh” “canımız kanımız, bütün varlığımız sana feda olsun ya resulüllah” diye haykırıyoruz.
Bizler müslümanız ve yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa’nın ümmetiyiz. Bizler yüce peygamberimizi bütün varlığımızdan daha aziz, canlarımızdan ve kanlarımızdan, analarımız ve babalarımızdan daha değerli biliyoruz.
Hz. Peygamberin hürmet ve şahsiyeti, uğruna her şeyimizi feda etmekten çekinmeyeceğimiz, canlarımızı ve kanlarımızı bu yolda seve seve feda edebileceğimiz en büyük değerimiz, namusumuz ve şerefimizdir...
Fransa ve İsveç’te oynanan bu oyunlar ve namertçe saldırılar doğrudan bütün İslam ümmetini hedef almıştır. Zira saldırı ve hakarete uğrayan bütün müslümanların peygamberidir ve bütün müslümanların Kur’an’ıdır. Bu şeytanca azgınlık karşısında ayağa kalkıp haykırması ve bu alçak mücrimlerden hesap sorması gerekenler de, hangi ülkeden, hangi hizip ve mezhepten olursa olsun bütün dünya müslümanlarıdır.
Ümmet olma bilincimiz bu azgın düşmanların yüce mukaddesatımıza böylesi namertçe saldırma cüret ve cesareti kendilerinde bulmalarına fırsat vermemelidir. Yeryüzünde iki milyara yakın müslüman varken, bu şeytanca komplo ve saldırılara nasıl cüret edebiliyorlar?
Yoksa bu ümmetin gayreti mi tükendi? Yoksa bu ümmetin Peygamberine saygı ve sevgisi mi tükendi? Yoksa bu ümmetin peygamberi ile bağı mı koptu? Nasıl bir cüret bu? Ne cesaretle İslam’ın kutsallarına karşı bu denli küstahlaşabiliyorlar?
Kuranımıza ve peygamberimize yönelik böylesi bir ihanet karşısında susup tepkisiz kalacaksak veyl olsun bizlere yazıklar olsun Müslümanlığımıza
Bugün İslam ümmeti topyekün bir saldırı altında. Gün geçmiyor ki yeni bir saldırı, yeni bir komplo ve yeni bir oyun sergilenmesin. İslam ümmmetinin azgın düşmanları bir taraftan askeri yollarla İslam dünyasına saldırılarını sürdürürken, diğer yandan da siyasi, diplomatik, ekonomik ve psikolojik tüm kanallardan saldırılarını sürdürüyorlar. Bütün bu saldırıların arkasında büyük şeytan Amerika, Filistin işgalcisi siyonist rejim ve onların hain suç ortakları bulunmaktadır. Bu saldırılar ortak bir planın ve küresel bir organizasyonun sonucudur.
Onun içindir ki, bugün “Yüzyılın Anlaşması” adı altında, ya da “İsrail ile ilişkileri normalleştirme” adı altında sergilenen ihanet ve komplolar ile, Fransa ve İsveç’te yüce peygamberimize ve Kur’an-ı Kerim’e yapılan hakaretler aynı küresel planın bir parçası olup aynı merkezlerden organize edilmektedir. Zira hepsinin arkasında Amerika ve siyonizm bulunmaktadır.
Ve yine onun için en yüksek sesle bütün dünyaya haykırıyoruz:
Kur’an-ı Kerim ve Yüce peygamberimizi hedeflerine koyan şeytani unsurların bu hakaretleri ile Kudüs’ü satan, Filistin ve direniş cephesini arkadan vurmak için her türlü ihanetin içine giren Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi melun rejimlerin işlediği suçları hiç bir zaman affetmeyeceğiz.
Fransa cumhur başkanı Macron, Peygamberimize yönelik şeytanca girişimin arkasında durup ifade özgürlüğü olarak Sahipleniyor.
Bizler bu Meydandan Macron ve bütün Batılı haydutlara Diyoruz ki, Siz Değilmisiniz Kendi Ülkelerinizde Varlığı tamamen işgal katliam olan cinayet şebekesi terör Rejimi Siyonist İsraili mahküm eden akademisyenleri, Aydınları aktivistleri Susturan hapse attıran, Basına sansür koyan, ifade özgürlüğüymüş
Yerin dibine batsın sahte özgürlük anlayışınız siz siyonizmin kuklaları kölelerisiniz. İnsanlık Artık Sizin Sözde insan Hakları özgürlük demokrasi adı altında sürdürmeye çalıştığınız Sulta Düzeninin ne olduğunun farkındadır
Karanlık çehrenizi insan hakları demokrasi ve özgürlük gibi Sahte söylemlerin ardına saklanarak gizleyeceğinizi mi sanıyorsunuz?
İnsan Haklarıymış, sizler için küresel Emperyalist düzene boyun eğmek ve bu sayede yeryüzünü talan etmekten başka bir anlam ifade etmez bu kavram zira her yanınızdan kan damlıyor her yanınız zulüm Zorbalık,
Siz Değilmisiniz Filistin Irak Yemen Cezayir Afrika dünyanın her yanına kan ve gözyaşı getiren siz değilmisiniz insanlığın üzerine karabasan gibi çökeSizin için muteber olanlar varlıklarını size teslim eden emrinize amade olan Suud gibi birleşik Arap Emirlikleri Bahreyn gibi Despot rejimler
Siz kim özgürlük kim. Yalancı çehreniz Özgür Ruhlu İnsanlar eliyle Deşifre oldu Bu Meydan dan sizlere sesleniyoruz
Sahte Söylemlerle kendi halklarınız ve İnsanlık Üzerinde kurduğunuz Sistem çöktü artık ve yıkılmaya Mahkümdur buna asla engel olamayacaksınız
Batı’nın İslam’ın mukaddesatına karşı bu çirkin yüzünü ve müslümanlara karşı işledikleri suçları hiç bir zaman unutmayacağız.
Büyük şeytan Amerika ve Filistin işgalcisi siyonist rejimle oturup İslam ümmetine, direniş cephesi ve Filistin davasına karşı ihanet anlaşmaları yapan rejimler, onların çıkarları ile kendi çıkarlarını bir görüp her türlü ihanet içine giren krallar, sultanlar, melikler, diktatörler melun ve haindirler. Direniş cephesi dostları olarak bu ihanetlerin ve melun hainlerin peşini hiç bir zaman bırakmayacağız...
Filistin davasını bitirmek, Filistin üzerindeki siyonist işgali meşrulaştırıp siyonist rejimin güvenliğini sağlamak amacıyla atılan bütün adımları, yapılan tüm planları ve anlaşmaları ayaklarımızın altına alıyor, uğruna en azizlerimizi kurban verdiğimiz Kudüs özgür oluncaya, denizden nehire bütün Filistin özgür oluncaya kadar kadar siyonist düşmana karşı direniş sahnesinden çıkmayacağımızı ilan ediyoruz.
Amerikan emperyalizmi ve siyonizmin ister askeri ve siyasi, ister diplomatik ve psikolojik tüm saldırı ve komplolarına karşı sorumluluk bilincini taşıyan bütün müslümanları bir ümmet-i vahide gücü olarak direniş cephesiyle omuz omuza olmaya davet ediyoruz."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.