Yıldırım: Ben bu ülkenin amele bakanıyım

Yıldırım: Ben bu ülkenin amele bakanıyım

Binali Yıldırım: Ben bu ülkenin amele bakanıyım. Ulaşımla, iletişime ihtiyaç varsa ben bunun için çalışıyorum

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın "mobil baz istasyonuna" benzettiği Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "Ben bu ülkenin amele bakanıyım. Ulaşımla, iletişime ihtiyaç varsa ben bunun için çalışıyorum" dedi.
BAĞIŞ'TAN YILDIRIM'A ÖVGÜLER

Egemen Bağış ve Binali Yıldırım, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen ICT Summit Eurasia - Bilişim Zirvesi 2011'in açılışına katıldı. BTK Başkanı Tayfun Acarer ve çok sayıda davetlinin katıldığı zirvede konuşan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a övgüler yağdırdı. Yıldırım'ı "mobil baz istasyonuna" benzeten Egemen Bağış, "Cumhuriyetimizin gelmiş geçmiş en başarılı Ulaştırma Bakanı ile burada olmaktan çok mutluyum. Kendisi 24 saat Türkiye'nin 81 iline ulaşıyor. Mobil baz istasyonu gibi her türlü ulaşım sorununu çözüyor" diye konuştu.

Zirvenin sloganının 'Sınırlar Kalkıyor" olduğunu hatırlatan Bağış, İstanbul'un da sınırların kalktığı bir şehir olduğunu söyledi. Egemen Bağış, günümüzde bilişimin öneminin çok büyük olduğunu ifade ederek şöyle konuştu;

"Ortadoğu'da ateşi yakan Tunus'lu bir bilgisayar mühendisi oldu, tarihin akışı değişti. Artık özgürlüklerin önündeki bütün şifreler kırılıyor. Diktatörlerin oluşturduğu baskı ve şiddet virüsü anti virüs olan özgürlükle sistemden tamamen temizleniyor. Kimsenin teknolojiye direnirim demeye hakkı yok. Son 9 yıl içerisinde Binali Bey'in vizyonu ile çok farklı bir ülke olduk. Bugün müzakerelerin başlamasının 6. yıldönümü. Siyasi engeller konulmadan önce kapatılan tek fasıl bilgi teknolojisi faslıydı. Türkiye'nin gerçekten farklı bir konuma geldiğini herkes kabul ediyor. Göreve gelerek çöken bilgisayarlara format attık, virüslerini temizledik. İnşallah 2012'de de çağın en gelişmiş bilgisayarını kazandıracağız. Bu da 2012'de yeni anayasa olacak. Maalesef bazı yargı kararları ve yasalar var. sivil bir anayasa ile bu ayıpları ortadan kaldırarak bize yakışır iletişim ve teknolojiyi kazandıracağız."
"BEN BU ÜLKENİN AMELE BAKANIYIM"

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da günümüzde küresel adaletsizlikleri ortadan kaldırmak gerektiğini ifade ederek, bunun da en önemli aracının bilişim olduğunu vurguladı. Kuzey Afrika'da yaşanan olaylarda halkın karşısında direnen yönetimlerin, bilişimin gücüne boyun eğmek zorunda kaldıklarını anlatan Yıldırım, Egemen Bağış'ın kendisi için söylediği övgü dolu sözlere de karşılık verdi. Yıldırım, "Sayın Egemen Bağış hakkımda çok övgü dolu sözler söyledi. Ben bunları hak etmediğimi düşünüyorum. Ben bu ülkenin amele bakanıyım. Ulaşımla, iletişime ihtiyaç varsa ben bunun için çalışıyorum. Biz 74 milyon insanımızdan güç ve destek alıyoruz. Bize güç veren onların duasıdır ve Başbakanımızın liderliği ve vizyonudur" dedi.

"Bilişim yollarını açmalıyız" diyen Bakan Yıldırım, daha geniş yollar, sayısız şeritte yollar açmaları gerektiğini, bunlar yapılmazsa bilişimin, hayatı zorlaştıran alana dönüşebileceğini ifade etti.
"ALT YAPIDAN TİCARET OLMAZ"

Bakan Binali Yıldırım, baz istasyonu kuracak olan bazı GSM şirketlerinin televizyonlara reklamlar verdiklerini ve abuk sabuk paralar istendiğini ifade ederek, "Bunlarda çok para var, bunları yolalım diye düşünüyorlar. Buna bir tertip ve düzen getireceğiz. Geçiş hakları tamamen tek merkezden idare edecek. Bunlara gerekirse tarife konulacak. Hak eden kurum buradan payını alacak. Bu söylediklerim yerel ve merkezi idare için. Özeller için de kurallar geçerli. Alt yapıdan ticaret olmaz. Alt yapıyı yaparken ticaret mantığından çıkmalıyız. Türkiye'nin ihtiyacı birlik ve beraberlik. İnterneti yurt içinde yasalarla yönetmek asla mümkün değildir. Sivil toplum kuruluşları burada üzerine düşen görevi üstlenmeli. Birlikte hareket edersek daha faydalı, daha güvenli kullanabiliriz" diye konuştu.

Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Yıldırım, bir basın mensubunun, "Siber güvenlik ordusu kurulması yönünde çalışma yapıldı şeklinde haberler çıkıyor. Devletin organize ettiği bir şey var mı, detay nedir?" şeklindeki sorusuna karşılık verdi. Yıldırım, siber güvenlikle ilgili olarak sivil toplum kuruluşlarının önderliğinde bir çalıştay düzenlendiğini anlatan Yıldırım, çalıştayda Türkiye'nin siber güvenliğinin ele alındığını vurguladı. Yıldırım, "Türkiye'de bilişim haklarına yapılabilecek bir siber saldırı sonrası sonuçların neler olacağı, buna karşı ülke olarak hazırlıklı mıyız, değil miyiz bunların ele alınacağı, çeşitli uzmanların, STK'ların katılımıyla, hatta siber saldırıyı yapan insanlar da katıldı. Bu çalıştayda bu konu değerlendirildi. Esasında siber güvenliğe dikkat çeken bir çalışma değil. Geçen yılın başında bir Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ve bakanlığımız birimlerinin koordinasyonuyla gerçek siber saldırı seçilmiş kuruluşlara yapılmak suretiyle bir tatbikat yapıldı ve orada 41 tane kuruluş gönüllülük esasıyla bu tatbikata katıldı. Alt yapıları bu gerçek saldırıyla test ettik. Orada elde edilen sonuçlara göre de kuruluşların siber tehditlere karşı güvenlik önlemlerini artırması yönünde ne yapmaları gerektiği bir bir anlatıldı. Son yapılan toplantıda bu konuda toplumsal farkındalık oluşturmak, kamuya bu alanda daha fazla neler yapılması gerektiği konusuna dikkat çekmek için faydalı bir çalışma olarak görüldü" dedi.
KÜRESEL İŞBİRLİĞİ

Yıldırım, bilgisayar ve internet ortamında yapılan iş ve işlemler arttıkça bu tür saldırıların öneminin de daha çok artığ Bağış'ın kendisi için söylediği övgü ını söyledi. Bankacılık veya e-devlet sisteminin çökmesi halinde bunun mağdurunun vatandaşlar olacağını belirten Bakan Yıldırım, şunları söyledi;

"Bu tedbirleri sadece Türkiye olarak bizim almamız yetmez, bunda küresel bir işbirliği gerekmektedir. ABD'nin bazı siyasi diplomatlarıyla ilgili belgelerin sızdırılmasından sonra bu konunun önemi küresel anlamda daha fazla kavranmıştır. Hatta 'bizim güvenlik ağımıza yapılacak saldırı savaş sebebi sayılır' denmiştir. Gelecek, bilişimle gelecek. Bilginin güvenliği, ülkenin güvenliği kadar önem taşımaktadır. Bunun için de toplum olarak, STK'lar olarak, kamu kuruluşları olarak ortak hareket etmeli, birlikte çalışmalıyız. Çalıştaydan çıkan sonuçlar bir öneridir. Bunlar tabi ilgili kurumlar tarafından değerlendirilir. Düzenlenmesi gereken konular varsa düzeltilecek, yapılması gerekenler varsa yapılacak. Münferit olarak bazı konuları yapabiliriz ama topyekun bir güvenlik şemsiyesi oluşturmak için mutlaka kamuyla birlikte hareket etmek gerekir."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.