BU ANCAK KARADENİZ'DE OLUR DENİLEN OLAYLARDAN BİRİSİ DAHA GİRESUN'DA YAŞANDI. DENİZE 40 KM MESAFEDEKİ TEPEYE DENİZ FENERİ YAPTILAR YETMEDİ ŞİMDİ DE TEKNE YAPIYORLAR
Bu ancak Karadeniz'de olur denilen olaylardan birisi daha Giresun'da yaşandı.
Bu ancak Karadeniz'de olur denilen olaylardan birisi daha Giresun'da yaşandı. Denizden en uzak, deniz fenerinin ardından şimdi de tekne inşa ediliyor. Denize 40 kilometre mesafede, 2 bin rakımlı Çaldağ Tepesi'ne yapılan deniz fenerinin ardından şimdi de aynı yere tekne yapılıyor. Deniz olmayan yere deniz feneri ve taka yapılmasını ilginç kılan ise yöre halkının bölgeye yerleşen atalarının tepelere doğru yükselen sisi deniz sanarak yapılan kayıkla denize açılmaya çalıştıkları efsanesi oldu.
Giresun'un Melikli köyünde yaşayan Makine Mühendisi Yusuf Çakır, bir efsaneden yola çıkarak, deniz fenerinden sonra bir tekne yapımına başladığını belirterek "Yaşadığımız coğrafyanın jeolojik yapısına baktığımızda geçmişte sular altında olduğuna dair izler var. Ayrıca yöredeki atalarımız tepelere doğru yükselen sisi deniz sanarak yapılan kayıkla denize açılmaya çalıştığına dair bir efsanesine var. Bu efsaneden yola çıkılarak denize en uzak mesafede bir deniz feneri yapıldı. Bu deniz fenerinin yanı sıra bir de tekne olması gerektiğini düşünerek böyle bir çalışma başlattım. Yaklaşık 6 aydır devam eden çalışmalarımız sonunda teknenin iskeletini tamamlamış durumdayız. Bundan sonra mekanik ve diğer aksamlarını tamamlayacağız" dedi.
Tekne yapıldıktan sonra, denize taşımanın zor olduğu akla geldi
Yaptığı tekneyi yaptıktan sonra denize indirmeyi düşündüğünü de anlatan Çakır, "Tekneyi yaparken aslında denize indirmeyi düşünmüyordum. Tekne şekil alıp kendini göstermeye başlayınca satın almak isteyenler oldu. O zaman teknenin denize indirilmesinin zor olacağını düşündüm. Karadenizliler'in aklı bazen değişik şekilde çalışıyor ve bazı tanıdıklar bu yaptığımızın tam Laz işi olduğunu söylediler. İlk yapımına 9 metre olarak tasarladım daha sonra ise 13 metre olarak tamamladım. Fakat iş işten geçtikten sonra teknenin buradan çıkartabilmenin çok zor olduğunu gördük. Ancak daha sonra bazı tanıdık çevreler, ihtiyaç duyulması halinde nakliye helikopterleriyle taşınabileceklerini söylediler. İlk başlarken bize çok gülen oldu, köyde tekne mi yapılır diyenler oldu. Yaptığımız tekne bir motor yat ve bugün motorsuz 3 milyon TL değerinde piyasa değeri olan lük bir tekne. Tekneyi ise fiberden imal ediyoruz ve yaklaşık 6 aydır da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şuanda iş donanımı ve mekanik işleri kaldı" diye konuştu.
Deniz fenerinden sonra, tekne yapıldı
Deniz fenerinden sonra yapılan teknenin efsaneyi tamamladığını ifade eden İbrahim İlyasoğlu ise "Batlama Vadisindeki köylülerin bugün yayla olarak kullandığı Çaldağ, daha önceden yerleşim yeriydi. Efsaneye göre; Köylüler 500 yıl önce bölgede yaşanan tuz sıkıntısını gidermek tuz ekimi yaparlar ve bir türlü başarılı olamayınca şehre inmeye karar verirler. Şehre inmek için de tepelere doğru yükselen sisi deniz sanırlar ve yaptıkları kayıkla bu sisin içerisine doğru dalar giderle ve hepsi perişan olur. İşte bu efsanenin yaşandığı Çaldağ tepesine ise efsaneden yola çıkarak bir deniz feneri yaptık. Şimdi de bu efsanenin tamamlayıcısı olan tekneyi de köyümüzden Makine Mühendisi Yusuf Çakır yapmaktadır. Yöremiz efsaneler diyarı ve biz de bu efsanelere konu olan unsurları günümüz imkanlarıyla yapıyoruz" şeklinde konuştu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.